Herhangi bir seyin, hic birsey, hersey ya da sey
olarak varliginin determinist ve indirgemeci monist her turlu "ilk, tek, mutlak,
baslangic, sonsuz" v.s. temelli zamansal ideolojik ve inancsal algisi hem
bilimsel degildir, cunku gozlemi yoktur. Hem de kendi bunyesinde zamansal
paradoks tasir.
Bunun ilk nedeni insanoglunun yapilandirdigiginin zaten yapisinin paradoks tasimasindan kaynaklanir.
Orneklemek gerekirse;
Varlik-var/yok
Hak- Hakli/haksiz
Inanc-inancli/inancsiz
Kisaca tum dusunce ve davranislar algi olarak;
Ortak temel sabitligi icerir.
Dilin noktasal yapilanisi olarak ta ifade de tek tarafli karsitlik icerir.
Gelelim yukaridaki orneklerimize;
Ilk/Baslangic- her bir ilkin/baslangicin oncelik paradoksu vardir.
Tek-Her bir tekin karsitlik paradoksu vardir
Son-Her bir sonun sonralik paradoksu vardir.
Bu paradokslara ezeli ve ebediyi de ekleyebiliriz.
Mutlak/kesinlik- Bir seyi mutlaklastirmak, sadece bir dogmadir ve degisimini gelisimini ve yenilenmesinin onunu tikamaktir.
Bilimsel olan ise, bilmek ve bildirmek temelinde; gozlemsel yanlislanabilene kadar gecerli kilinir. Aksi bilimi de felsefi olarak dogmalastirmaktir.
Bilginin ve kavramin "ilki, teki, mutlaki, basi, sonu" v.s. yoktur. Ustelik degisken, yenilenen ve cagdaslasan sekilde degisime ugrar. Bu degisim, hem kavramsal hem de kavrama verilen algi temelli anlam ve icerik olarak degiskendir.
Varliksal/inancsal ve ideolojik bakis; dusunce ve davranisi daimi paradoksa sokar ve tartisma yaratir. Cunku sadece dogrulayan icin gecerlidir ve yanlislanamaz. Gozlemi ise, herkesi kapsamaz, sadece ideolojik/inancsal temellidir.
Varlik zaten ikilem icerir.
Birseyin varligi/hakki/inanci v.s.
Iste buradaki "bir sey" zaten ilk algi olarak varlanmis kavramlanmis ve uzerinden bilgi turetilmistir.
Konu detayli bir konudur. Yanit geldikce daha bir algilanir kilinabilir.
Bunun ilk nedeni insanoglunun yapilandirdigiginin zaten yapisinin paradoks tasimasindan kaynaklanir.
Orneklemek gerekirse;
Varlik-var/yok
Hak- Hakli/haksiz
Inanc-inancli/inancsiz
Kisaca tum dusunce ve davranislar algi olarak;
Ortak temel sabitligi icerir.
Dilin noktasal yapilanisi olarak ta ifade de tek tarafli karsitlik icerir.
Gelelim yukaridaki orneklerimize;
Ilk/Baslangic- her bir ilkin/baslangicin oncelik paradoksu vardir.
Tek-Her bir tekin karsitlik paradoksu vardir
Son-Her bir sonun sonralik paradoksu vardir.
Bu paradokslara ezeli ve ebediyi de ekleyebiliriz.
Mutlak/kesinlik- Bir seyi mutlaklastirmak, sadece bir dogmadir ve degisimini gelisimini ve yenilenmesinin onunu tikamaktir.
Bilimsel olan ise, bilmek ve bildirmek temelinde; gozlemsel yanlislanabilene kadar gecerli kilinir. Aksi bilimi de felsefi olarak dogmalastirmaktir.
Bilginin ve kavramin "ilki, teki, mutlaki, basi, sonu" v.s. yoktur. Ustelik degisken, yenilenen ve cagdaslasan sekilde degisime ugrar. Bu degisim, hem kavramsal hem de kavrama verilen algi temelli anlam ve icerik olarak degiskendir.
Varliksal/inancsal ve ideolojik bakis; dusunce ve davranisi daimi paradoksa sokar ve tartisma yaratir. Cunku sadece dogrulayan icin gecerlidir ve yanlislanamaz. Gozlemi ise, herkesi kapsamaz, sadece ideolojik/inancsal temellidir.
Varlik zaten ikilem icerir.
Birseyin varligi/hakki/inanci v.s.
Iste buradaki "bir sey" zaten ilk algi olarak varlanmis kavramlanmis ve uzerinden bilgi turetilmistir.
Konu detayli bir konudur. Yanit geldikce daha bir algilanir kilinabilir.
__________________
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
No comments:
Post a Comment