Tuesday 10 March 2015

Etik Olmak ile Ideolojik Olmak Farki/iliskisi

Insanoglu bilindigi gibi sosyal bir fenomen olmasinin yaninda, soyutlama soyut degerlendirme, soyut deger verme ve soyut deger yaratma yetisi olan ve bu soyutlarini da somutlastirarak dozen system ve kurum haline getirebilen bir fenomendir.

Sanki burada bir metafizigin ontolojik yani varl;iksal "madde/dusunceden birinin monizmi" celiskisi varmis gibi algilanmaktadir.

Halbuki insanoglu fenomeninde bu iki varliksal temel biri birini tamamlar ve bu tamamlamadan insanoglu kavramsal bilgisini yaratir ve turetir.

Burada baslik konmusuna bagli olarak bunlardan sosyallik ve ideolojiklik tam da bu celiskinin bir birini tamamladigi bir butundur.

Yani insanoglu ideolojisini oretayas atar ya da yaratir ver sonar da bunu kitlesel ve sosyal olarak yasam ve iliskisine tasir ve dozen sistemini kurar.

Burada cok onemli bir nokta vardir. Ne etik degerler ne de ideolojik degerler, bilimsel bir icerik tasimaz. Cunku soyut temelli olan bu degerlerin gozleminin alinmasi tartyismasiz degildir ve evrensel bir onay icermez.

O zaman burada bir ...e gore soz konusudur.

Yani insanoglu neye gore ideolojik ya da etik degerleri belirliyecek ve bunlari yasam ve iliskiye tasiyacaktir.

Buradaki en onemli sorun, bu degerlerin insdanoglunun biri biri ile ustunluk hakimiyet savasiminin guc ve otoritesini gerektirmeyen aksine bu deger farklarinin biribirini tamamlayici ve bir mozaik temelinde birlikte bir birlerini icsellestirerek ve bir birlerine saygi gostererek sosyal birlikteligin saglanmasidir.

Iste bu temelde maalesef, ideolojiler inancsal ve politik icerik kazanarak birt izme donusurler ve bu izm temelinde de bir guc otorite elde ediminin mucadelersini verirler.

Buradaki sorun bu mucadelenin erke gelmesinden sonradir.

Cunku erke gelen bu izm sadece kendi inandigi ideolojisinin niteliklerini toplumuna tek nitelik olarak dayatmasi ve sadece kendi niteligini topluma hakim kilmasidir.

Bu da ister istemez digger ideolojilerin bu hakim ideolojiye karsi verdigi savasimi getirir. Bu savasimda degisecek tek sey, yeni ideolojik erkin eski ideolojik erkin yaptigini kendi niteligi olarak dayatmasi olacaktir.

Yani toplum acisindan degisen bir sey olmayacak oyle ya da boyle bir inanc tem,elli ideolojinin niteliginin hukmu ve esareti altina girecektir.

Iste burada sorun hangi ideolojinin hukmu degil; hokum altina giren toplumun kendisidir.

Iste o yuzden ideolojiler etik degildir. Sadece kendi niteliginin tek nitelik olarak hakimiyetini isterler.

Iste bu da nitelik temelli ideolojilerin kendi aralarindaki nicelik guc ve otorite savasidir.

Tarihe baktigimizda bu sekildeki ideolojik inancsal izmlerin anlam ve icerigi adi amaci v.s. ne olursa olsun; ortak noktalarinin kendi niteligini topluma dayatmak oldugunu soyleyebiliriz.

Tabi ki burada bir ideolojinin hakimiyet kurmadaki yol ve yonteminin siddet derecesi de ister istemez onmu dictator ve otokrat yapar.

Boylece ideolojik inancsal nitelik olarak tek bir nitelikteki toplumlar yetistirilmeye calisilir. Baka bir ideolojik inanc iktidara geldiginde de toplumda nitelik farki ve catismasi dogar.

Ustelik cagdaslasma Adina da bu ideolojik inanc temelli iktidarlar, dogma olarak ve niteliklerini koruma Adina caga ayak uyduramazlar ve gericilesir, tutuculasir ve hatta koktencilesirler.

Bu da caga karsi direnen bir ideolojik inanc niteligi demektir.

Aslinda burada din temelli iktidarlardan, ideolojik inancsal temelli iktidarlar pekde farklilasmaz. Sonucta her ikisi de guc ve otorite ve nicelik temelinde kendi niteligini topluma dayatirlar.

Ideolojik inancsal niteligin kendi niteligini topluma guc ve otorite olarak dayatmasi ve bunun getirdigi ideolojiler inanclar arasi iktidar mucadelesinin tarihler boyu insanogluna ne gibi zararlar ve hak ve ozgurluk ihlalleri getirdigi izmin adi ne olursa olsun, insanoglunu kana bulamistir.

En basta insanoglu niteligi Adina bu ideolojik ve inancsallarin guc ve otoriye temelli kendi niteligini topluma dayatmasi etik degildir.

Cunku etik demek, evrensel hukukun ve insan haklarinin antiayrimci firsat esitligi icerikli hic bir inancsal ideolojik degerin tarafinda olmadan toplumun tum degerlerini ayni demokratik ve sosyal algi ile kucaklamasidir.

Etik olmak toplumu guc ve otorite temelinde tek bir nitelige mahkum etmek degil, aksine; her bir niteligin toplum bunyesinde digger niteligin hak ve ozgurlugune mudahele etmeden kendini yasayabilmesidir.

O yuzden etik olmak nitelik ayrimci ideolojik inancsal ve izm yanlisi olmak degildir. Aksine bunlardan arinmis olarak her birinin hak ve ozgurlugunu tanimak talep ettirmek savuinmak ve desteklemek ve de birinin digeri uzerindeki nitelik hakimiyetine izin vermemektir. Zaten hukuk da burda gereklidir.

Hukuk hem har bir etik degerin yasamini saglamak hem de birinin digerine hakim olmasini onlemek icin vardir.

O yuzden de hukukun etigi ideolojik inancsal izmsel olamaz.

Etik ve hukukunda politika da yoktur. Cunku politika niteligin guc ve iktidarini saglamak Adina ideoloji ve inanclarin yaptighi kendi niteligi cikarina digger nitelikleri bastirma ve kendi niteliginin hakim ve ustunlugunu digerlerine gore ortaya koyma somurusudur.

Etikteki politika ise ancak toplumun yararina ve tum toplumun ve her bir ferdinin yasam ve iliski standartini yukseltici ve duzeyini rahatlatici oldugu surece icte ve dista yararlidir.

Aslinda buradaki politika bir yerde yararcilik olarak, topluma etik olmanin ogretilmesi egitimi yetistirimi ve yonlendirimi politikasidir.

Iste bu etik politika ancak ideolojik ve inancsal tek bitr niteligin topluma dayatilmasini ve guc ve otoritenin nicelik savasimini onler.

Kisaca ideolojik olmak sadece kendi niteligini guc ve otoritenin niceligi temelinde topluma dayatmak iken, etik olmak her bir ideolojik inancsal degerin farkinin farkindas olarak bunlari toplumda bir arada yasatma Adina her birinin hak ve ozguirlugunu birinin digerinin hak ve ozgurlugunu ihlal ertmeyecek sekilde hukuk ile tanimakdir.

Herkesin kendine has bir inanci ideolojisi ve etik degeri olabilir ve olmalidir. Fakat herkes tew bilmelidir ki baskalarinin da kendine has ideolojisi inanci ve etik degeri vardir.

Burada olmasi gereken ideolojiler inanclar izmler ve etik degerler arasi birinin digerine ustunluk hakimiyet savasi ve dayatmasi degil; her birinin digerini Kabul ederek bir toplum bunyesinde birlikte birinin digerine mudahelesi olmadan her birinin yasayabilmesidir.

Iste etik olmak da budur. Yani etik olmak her bir farkli ideolojiyi inasnci izmi etik degeri icsellestirebilmeyi ve onlar ile birlikte ayni cografi ve toplumsal ortamda kendi ideolojisi inanci izmi ve etik degeri ile birlikte mudahelesiz yasayabilmeyi getirir.

Ideolojik olmak tek niteligin dayatmasi demektir.

Etik olmak her turlu farkli niteligin bir arada hic birinin digerine mudahelesi olmadan digger degerler ile birlikte demokratikm ve antiayrimci olarak yasayabilmesini saglamaktir.

Ideolojik olmak dogal/fenomenal zihniyetin dayatmasi iken, etik olmak insansal zihniyetin deger mozayiginin farkindaligi ve her bir degerin zincirin birer halkasi oldugunun bilincidir.

Ideoloji tek halka olarak zincire dayatirken, etik zincir olarak tum halkalarina sahip cikar. Etik bir yerde zincirin icinde bir halka olmadan zincirin kopmamasini ve bir halkasinin digerleri uzerinde hakimiyet kurmamasini saglar.

Etik olmak qua felsefesi ile zinciri halkalari ile birlikte gorebilmek, ideolojik olmak sadece kendi halkasini zincire vezincirin digger halkalarina dayatmasini saglamaktir.

Iste o yuzden ideolojik ve inancsal olmak politik cikar ve somuru icerir. Guc ve otoriteye gereksinim duyar ve sadece kendi niteligini nitelik olarak group; digger nitelik sahiplerini nicelik olarak algilar ve degerlendirir.

Evrensel-Insan- Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

No comments:

Post a Comment