Friday 11 July 2014

Bilinc ile Bilissellik farki

Daha onceki basliklarda bilinc kavraminin bilgisel ve bilimsel yonunu ortaya koymustuk.

Bu baslikta da bilinc ile bilisselligin farkini ortaya koyacagiz.

Bilissellik, bilissel bilim temelinde insanoglu beyninin bilgisel ve bilimsel geldigi epistemolojik olarak en son asamasidir, bu sama devrimci sorgulamanin beyinlerde dogmalasmamasi, inanc ve ideolojiye donusmemesi ve de zihinsel inanlasma asamasinda ve zihinsel devrim surecindeki en onemli gozlem, algi, bilgi asamasidir.

Evrensel-insan zihniyeti algisinin ilk numenal yeti asamasidir. Qu a felsefesini mumkun kilan, yapilandirmaci bilginin de yapilandirilmis yapi ve isleyisinin temeline inebilen ve de beynin dogal/fenomenal zihniyet sinirlari ufkunu asan asamasidir.

Kisaca bilissellik, ogrenmek, bilmek ve bilinclenmekten sonra gelen asamadir.

Bilinc asamasi sorunun algilanmasinda ve beynin numenal yeti kullanimindaki yeni bir duzeyin yeni bilince aciliminda gerekendir.

Daha once bilincin disiselligi ve sinirsizligi basliginda bunu islemistik.

Bir beyin bir seyin bilincine vardiginda onun sorununun farkina varir ve rahatsizlik duyar.

Bilissellik ise, BILINCINE VARILANIN KAVRANMASI, ALGILANMASI, IDRAK EDILMESI demektir.

Mesela bir konu ya da kavramdaki bilissellik, onun kabulu ya da reddi tarafi degil, onun sorununun ne oldugunun farkindaligi degil; ONUN YAPILANDIRILMISLIGININ YAPI VE ISLEYISININ ALGILANMIS OLMA asamasidir.

Beyin, bir konu ve kavramdaki bilissellikte; artik o konu ve kavramdan hic bir deger etkisi almaz, ona kendini kaptirmaz. Tamamen onun ne oldugunun algisinda ve idrakindadir. Yani o konu ve kavrami artuik ondan kurtulmus ve arinmis olarak, qua felsefesi ile her turlu sorununu her yonu ile ortaya koyabilecek duzeye gelmistir.

Mesela teolojik bilissellik, bilimsel ve bilgisel olarak beynin tum teolojik duruslardan arinmis ve kurtulmus olmasi, hic birine ihtiyac duymamasi ve her birinin farkinda algisinda ve bilincinde olarak onu qua felsefesi ile, tum yapilandirilmisliginin temelinde insanoglunun bir sorunu olarak her yonu ile ortaya koyabilmesidir.

Kisaca TEOLOJININ FELSEFENIN METAFIZIGININ TANRININ VARLIGINI ISLEYEN VARLIKSAL DALI OLDUGUNU, TANRISAL ZIHNIYETIN NE OLDUGUNU BEYNIN TANRILASTIRMA EYLEMINI TANRI KAVRAM VE SOSYAL BILGISINDEKI HER BIR OLUMLU OLUMSUZ DURUSUN NE OLDUGUNU NEDEN GEREK DUYULDUGUNU v.s. kisaca akla ne gelirse onu oldugu gibi tum resmi ile ortaya koyan beyin duzeyidir. Yani TEOLOJI BILINCININ USTUNDE ONUN KAVRANMISLIGI IDRAK EDILMISLIGI VE ONNDAN KURTUNULMUSLUGUDUR.

Bilissellik asamasi, herturlu kavram deger veri tabu v.s. adina; kisinin kendi beynini kontrol altina alabilmesi ve o kavram deger veri v.s. nin artik o beyin icin sadece ortaya konulacak bir bilgi olmaktan baska bir anlam tasimamaktadir.

Kisi konu ve kavramdaki bilissellik asamasinda, o konu ve kavram ile BAG KURMAYI ARTIK BIRAKMISTIR. O kavram v.s. nin kisi acisindan onun yasam ve iliskisine etkileyecek hic bir icerigi degeri kalmamistir.

Iste o yuzden bilissellik asamasinda, beyin adi gecen konu ve kavramda; artik bir savunu karsi cikis algilayis asamalarini asmis ve ortaya koyus asamasina qua felksefesi ile ulasmistir.

Kisaca kisi beyninde yer eden bu kavrami, SAHIPLENME YERINE SADECE ORTAYA KOYMA ADINA KULLANMAKTADIR.

Bilissellik genelde corefaithlerde ve bunlara bagli beyinlerde algilanmasi hemen hemen imkansiz bir yetidir.

Burada bilisselligin uc ana yonu vardir.

Ilki kisinin o kavramdan tamamen kurtulmus arinmis olmasi ve o kavrami SERBESTE ERDIRMESI

Ikincisi de, bu kavram ile hala bagi olan beyinlerin o kavrama sahipliginin tartismasinin ve bilincinin her turlu hak ve ozgurluk oldugu algisi.

Ucuncu yonu ise kisinin o kavram ile olan baginin gozlemsel deger analizi ve tesbiti ve bu temelde mumkun oldugu olcude kisiyi dusunce ve bilgi olarak zor durumda birakmayacak sekilde, ya da kisinin kavrama verdigi deger onem temelinde; onun o kavramdaki akil sinirlasrini zorlamamak. Sadece kisinin o kavram ile olan baginin duzeyini kisinin verdigi sekli ile algilamak ve kisi gerekli gordugunde onu bilgilendirmek.

Iste noncognitivizmin kiside belirmesi durumunda, kontrolu ele alarak ve de yazismanin polemige satasmaya kisisellige yonelmemesi adina gelinen yerde, yani kisinin sinirinda birakmak.

Tabi bu gnelde karsilikli ikili iliskilerde gecerli bir durum.

Eger kitlesel bir platform ve konu kavram ile ilgili qua felsefesi izahi yapilmissa, burada noncognitivizm kacinilmazdir.

Kisaca bilissellik duzeyi tamamen mantiksal vicdansal saygisal ve karsi tarafi "cileden cikartmama" ve "kacirtmama" duzeyidir. Tabi ki ikili karsilikli iliskilerde.

Gozlemin algisi veren icin "bu kisi 'ben artik bu kavramda daha fazlasini kaldiramam' diyor" algisidir.

Aslinda bu baslik ve yazilanlar algi duzeyi "yuksek" bilgi ve bilinc gerektirir.

Kimse bunu kendi kisisel duzeyi uzerine alinmasin.

Yalniz aci olan serbest dusunce duzeyinin basksa dusuncelere de serbestlik taniyabilmesi ancak bilissellik ile mumkundur.

Ancak hak ve ozgurluk bilisselligini konusu kavrami degeri ne olursa olsun, almis bir beyin; her turlu etik ideolojik inancsal v.s. degere hak ve ozgurluk taniyabilir.

Cunku bir seyin beyinsel gelisimi ancak onun uzerinden kalkan her turlu baski ve yasagin zorlama ve yonlendirmenin kisinin algisinda ve bilincinde har yonuyle hak ve ozgurluk kullanimina acik olmasi ile olabilecegini, bilissellik algilar ve idrak eder.

O yuzden bilissellikte gozlemin onemi kisinin her konu ve kavramdaki her turlu gelisiminin takibi analizi ve kisiyi bu yonde yonlendirmeyi ve yureklendirmeyi getirir.

Egonun tersine kiskanclik cekememezlik kendini begenmislik v.s. gibi algilar yerine "ah su kisi daha da bilinclense bilgilense daha cok sorgulasa, daha cok gelisse, daha cok sorsa" v.s. temelli kisiyi zihinsel degisim ve devrime gizli ya da acik tesvik vardir. Bu yazi dili ve uslubu temeline bir odul, bir kutlama, bir cesaretlendirme, bir ivme kazandirma, bir heveslendirme v.s. olarak yansir.

Yani toplumsal kisiligin ya da ego temelli bencilligin, benciligin, bananeciligin, bireyciligin "her seyi ben bilirim/sen bir sey bilmiyorsun" ya da distalamak, otekilestirmek bilgi ve dusuncesinin onunu kesmek v.s. gibi egosal yanasimlarin her yonu ile tam da tersidir.

Bir yerde bir ogretmenin, bir annenin, bir babanin evladina gosterdigi verdigi deger onem ilgi temelindedir.

"Ah daha cok; okusa/sorsa/arastirsa/dusunse/sorgulasa/bilse/ogrense/degerlendirse/gelisse/ilerlese/degisse/bilgisini yenilese" v.s. temelli gizli ve acik temenniler icerir.

Kisaca bilissellik KENDI DISINDAKI HERKESIN EN AZ KENDI DUZEYINE ETRISMESI HATTA ONU KONU VE KAVRAMDA "GECMESI" ve ondan gunu gelse de bir seyler elde edebilmesi ve kendi bilisselligine yardimci olabilmesi. Halk deyimiyle "onun ile cata cat kiran kirana olesiye dusunce ve bilgi sinirsizliginda kendini kaybetmesi" gibi hisler tasir.

Mesela bir ornek verelim. Ateizm bilinci ile bilisselligi farkini;

Ateizm bilinci, ateizmin artik teolojik temelde bir savunu durusu olarak verdigi rahatsizliktir ve kisinin beyni bilinc duzeyine gore ya geriye ya ileriye gidecektir.

Peki teolojik olarak tanrinin varligi tartismasinda tanri yoktur farkindaligi ateist bilinc misir, hayir. Teist bilinctir. Cunku ateist bilinc artik boyle bir savunuya ihtiyac duymaz. Diyelim ignostik olur. Ya da teolojik noncognitivist. Yani tanri kav rami bilgisi zihniyeti tanrilastirmas eylemi artik kisiye bir hazvermemektedir. Iste bu ateist bilinctir cunku tanrinin yoklugu savunusu anlamsiz gereksiz luzumsuz gelmektedir.

Ateizm bilisselligi ise, qua felsefesi temelinde tum teolojik duruslari ortaya koyarken ayni sekilde ateist durusuda ortaya koymaktir. Yani bir teolojik durus artik gereksiz v.s. gelmektedir.

Iste buradan artik TANRI ILE UGRASMA BILINCI SONA ERMIS yerini TANRIYI ORTAYA KOYMA BILINCI ALMISTIR.

Iste epistemolojik olarak tanri kavrami varligi ve her cesidine yonelik sosyal bilgi, tanri bilisselligidir.

Neyse konu bilgi cagi ve toplumu ve de ozgur bireyden serbest bireye gecis cagidir ve kisaca; bilissellik; BILINCINE VARILMIS SEYIN ARTIK ONDAN KURTULUNMUS VE ARINMIS OLARAK O SEYIN KAVRANMISLIGI IDRAK EDILMISLIGI COGNITIVITESIDIR.

Kavram deger v.s. kisiyi degil; kisi kavram deger v.s. yi yonlendirir.

Kontrol kavramda degil, kisidedir.

Bilissellik dogal/fenomenal zihniyette algi olarak mumkun degildir. Bilgi olarak ta noncognitiftir.

Yani o kavramda artik akilda hic bir sinir kalmamis ve artik kisi o kavram ile tum baglarini koparmis kavrami serbest birakmistir. KAVRAMI KISI DEGIL; KAVRAM KENDI KENDISINI ORTAYA KOYAR, YANI QUA FELSEFESI.

Siz konu ve kavram olarak her turlu corefaith degerlerini etik degerleri milli dini siyasi toresel ahlaki degerleri dusunebilirsiniz.

BILISSELLIK ADI GECEN KAVRAM DEGER VERI TABUDAN BEYNIN TAMAMEN ARINMIS VE KURTULMUS OLMASI VE O KAVRAMI SERBEST BIRAKMASI ONUN ILE HIC BIR BAG KURMAMASIDIR. Yani kisinin o kavramdan aldigi elektrik notrdur. Hic bir etkileyici rahatsiz edici bir tarafi kalmamistir.

Her turlu yapilandirilmisligin yapi ve isleyisinin temel ve kokeni her konuda ancak bilissellik ile idrak edilebilir.
__________________
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

No comments:

Post a Comment