Saturday 12 July 2014

Ortaya Koymak ve Ortaya Cikarmak Farki

Insanoglunun kim olarak kendi dahil, YANSISINI, ALGILADIGI herseyi, kavram ile ozdeslestirerek, ortaya koymasi ve kendisinin alternatifsiz olarak bir ortaya koyulan, ortaya koyan olmasi ve ortaya koyumun yon ve yontemini, yapilanis ve isleyisini kendisinin duzenlemesi, EPISTEMOLOJIK OLARAK BILIMSELDIR.

Bunun anlami sudur. Insanoglu ortaya koyduklari uzerinde, kendi de buna dahil olmak uzere, bulus, deney, gozlem, arastirma, inceleme, sorgulama, nedenselleme v.s. yaparken ve bunu yapan alternatifsiz bir kim olurken, epistemolojik olarak o ana kadar yansisini algilayamadigi, herhangibir bilginin, yansisini aldiginda da, onu bildirerek, belirterek ORTAYA CIKARACAKTIR.

Iste bu ortaya koyulan uzerindeki bilimsel calisma ve bu calismadan ORTAYA CIKACAK olanin ORTAYA KONMASI; insanoglu turu ve onun birinin, surekli suregelen bir surecidir.

Bunun anlami da, insanoglunun her doneminde ORTAYA KONAN ve ORTAYA CIKARACAK oldugunun birlikteligi ve surekliligidir.

Iste bilim ve bilimsllikte, sadece epistemolojik olarak ORTAYA KONAN ve bunun evrensel onayi, gercekliginin degisebilirligi ve de uzerinde yapilacak deney, gozlem, arastirma v.s. ile yanlislanabilirliginin, bakiligidir.

Iste bilim ve bilimselligin de bu yuzden, bilinemez yoktur. Ya ortaya konan, ya da ortaya cikarilacak olan vardir.

Yeterki, ortaya cikarilacak olan, deney, gozlem, arastirma, sorgulama, irdeleme v.s. ile olsun. Aksi, bu ortaya cikarilacak olanin, insanoglunun sorupta cevap veremedigi bir soruya, sirf kendisini tatmin ve teslim maksadiyla INANCSAL bir ogrenilen ve ogreti olacak bir cevap olmamasidir.

Nitekim, bilhassa insanoglunun evrim konusunda ORTAYA CIKARDIKLARI ve ORTAYA KOYDUKLARI temelinde, Akilli tasarim, yaraticinin programlayici, planlayici yonu; buna paralel olarak ve inanc olarak ORTAYA CIKARILMISTIR.

Sonucta, bilimin bilimsel olarak ortaya cikarmak icin attigi her adim, ister istemez, epistemoloji ustu bir inancsal dusunceyi de koruklemektedir.

Iste, soyut dusunceyi "dusunuyorum", "inaniyorum" ve "biliyorum" olarak farklilastiran da budur.

Bilimin evrensel onay almis bildirdiklerini, belirttiklerini, bilirsiniz.
Epistemoloji ustu, ya da varlik ve ol temelli bir ogretiye, teoriye, ideolojiye v.s. inanirsiniz.
Dile getirirken de, ya dusundugunuzu, ya da inandiginizi dile getirirsiniz.

Orneklersek; "Ben yagmur yagacagini dusunuyorum" ile;
"Ben yagmur yagacagina inaniyorum" arasindaki fark cok buyuk ve genistir.

Ilki, bilimsel aciklamalara, verilere ve bu veriler temelinde ve de kisinin gozlem ve yasam deneyi temelinde bir olasilik ve de kisinin kendi dusuncesinin, yine kendi izahiyla, yani "neden yagmur yagacagini dusunuyorum?" sorusunu aciklayarak dile getirdigi bir cumledir.

Ikincisi ise, tamamen bilimsellikten ve kisisellikten yoksun, ilahi bir gucun gucuyle olusacak bir olasaligi, dile getiren cumledir.

Iste bu temelde insanoglunun epistemolojik olarak ortada olmayan ve ortaya cikaracaginin bilimsel mi/inancsal mi, bilgi mi/ogreti mi, bilim mi/inanc mi, dusunme temelli mi/inanma temelli mi, gercek mi/dogru mu v.s. oldugunun iyice sorgulanmasi, irdelenmesi gozlemlenmesi v.s. ne olacaginin algilanmasi acisindan, cok onemlidir.

Bunun bir onemi de; insanoglunu cikar amacli yoneten ve yonlendiren emperyalist zihniyetin ve bilim ve bilimselligi, dogal, doga, dogallik kisvesi altinda inancla bezemesinin algilanmasidir.

Yoksa farkinda olmadan ve bilincine varmadan; inancsal bir bilimselligin, ya da bilimsel bir inancsalligin "oyununa gelebiliriz." Bu da bizi, dusunce uretimine degil; inanc uretimine yonlendirir.

Cunku, bilim ve bilimsellik; ortaya cikarilacaklarin, ne olacagi temelinde, her zaman inanc ile bezenmeye musaittir.

Bunu, evrim ile ilgili, evren ile ilgili, henuz evrensel onayi olmayan, spekulatif icerikli teoriler de ve aciklamalarda gormekteyiz.

__________________
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

No comments:

Post a Comment