Saturday 12 July 2014

S. Hawking-Kendiliğinden Yaradılış

S. Hawking'in yaptigi aciklama, aslinda anlam olarak yeni bir aciklama degildir. E. Kant'in, fenomen'e karsit olarak yaptigi neomena aciklamasi (thing in itself), bu konuyu gundeme getirmis, ve o tarihlerde, nesnenin oznel ozelligi, algi olarak yaratici olarak algilanmistir.

Hawking'in gundeme getirdigi icerik, anlam olarak, noumen'i yaraticidan alip, nesneye monte etmektir.

Iste bu Hawking' in aciklamasi, bir "yaratim" icerigi olarak;

Kim/ne yaratmistir? Sorusuna yeni bir karsitlik getirmistir. Yani, "yaratici yaratti" yerine, "sey kendiliginden yaratildi" icerigi eklenmistir.

Yani, TANRI SOYUT OZNELLIKTEN, SOMUT OZNELLIGE TASINMIS olmaktadir.

Bu aslinda diyalektik monizm tartismasinin da bir ayrimi durumuna gelmistir.

Idealistler "yaratici" oznelliginden, dem vururken;
Hawking'in aciklamasindan sonra, materyalistler, maddenin/nesnenin yaratici oldugunu soyleyeceklerdir.

Bu da aslinda, panenteizmin, tanri=evren iciceliginin dualizmini, yeni bir yaratilis tartismasi boyutunda, yaratici ve madde MONIZMine indirgeyecektir.

Daha oncei mesajlarimda da belirttigim gibi, bir dusunce yaraticisini ararsa bulmak zorundadir. Hawkihg'de aradigi yaraticisini, madde ile ozdeslestirmekle bulmustur.

Yaratilis konusunda son durak ise, henuz pek dini ve de bilim eliyle dile gelmeyen, INSANOGLUNUN KENDISINI YARATTIGI konusudur.

Iste, ozneli, nesneli tanrilastirmanin son duragi da, nesneyi ortaya koyan ve nesneye oznellik icerigi ve anlami veren insanoglunun kendisini tanrilastirmasidir.

Aslinda, bilince cikmayan, farkina varilmayan ve algilanamayan konu ise "insanoglunun neden bu yaratilis konusunda, hem bilim hem de inanc olarak israr etmesi ve illa bir yaratilis temelli yaratici aramasidir.

Iste dogal zihniyetin, dogal egosunun; insanoglu turu ve birini hala "ortaya cikarmamak, onemsememek, gale almamak" "inadi" ve insanoglu turu ve birini, baska bir guce teslim etme, mahkum etme, caresiz birakma v.s. bilincalti yonlendirimi aynen devam etmektedir.

Onemli olan bilimin, neden hala bu "oyuna geldigi/getirildigi" bilimin ve bilimselliginin onunun bir insandisi guc ile sinirlanmaya ve bunun da dogallik kisvesi altinda insanoglu turu ve birine empoze edilmeye calisildigidir.

Bu da bize emperyalist zihniyetin ve onun insanoglunu kendi bunyesinde her turlu ayristirarak, bundan nemalanmasinin amac oldugunun ve bu amac icin, bilim ve bilimselligi de alet etmesinin ve arac olarak kullanmasinin bir gostergesidir.

Soru sudur. Neden insanoglu, kendi disinda bir yaratici aramakta ve yaratilis uzerinde illa bir aciklama, ustelik bilim adi altinda bir aciklama yapma geregi duymaktadir?

Konu ne bilimin konusudur, ne de bilimseldir. Boyle oldugu halde, bu Hawking'in aciklamasinin anlam ve icerigi nedir?

Neden bir bilim adami, o kadar felsefe adami dururken, boyle bir aciklama yapmistir?

Bilim ve bilimselligi neden INANCSAL bir konuya alet edilmektedir?

Insanoglunun epistemolojik olarak tek soyutlama yetisi olan tur olmasi ve KAVRAM YARATICILIGI, YAPAY OLARAK AKILLI TASARIMCILIGI algilanmamakta diretilmektedir?

Soru neden bir insanoglu turu ve biri disi, yaratici arandigi, ustelik bunun neden bilimin yaptigidir?

Unutmayin, Hawking gibi, yaratici arayisinda olan yaratici kavramina kendince ateizm temelinde yok dese, bu kavrama karsi ciksa, inkar etse bile; zihniyetinde yaratici kavrami yer ettikce, dusunce uretecek ve kendince bu dusuncesine bir yaratici dayanagi bulacaktir.

Ama, yaratici arayanlara sunu sormak gerekir. Ne maddenin, ilki; ne de yaraticinin yaratan kisir dongusu cozulemez; ancak ve iste boyle, her ikisi monizm altinda odeslestirilir, yani maddenin kendi kendini yarattigi soylenir.

Ne diyelim, kim olursa ve ne duzeyde olursa olsun, yaratilis zihniyetini hala tasiyanlara ve bu zihniyet ile kendinden kanitli dusunce tatminine ulasanlara, BULDUKLARI YARATICILARI akil fikir versin.
Hawking'in bu "bilimsel" aciklamasindan sonra, dialog soyle gececektir.

Inanir/varlayan; Herseyi yaratici yaratmistir.
Inancsiz/yoklayan; Yaraticiyi kim yaratti?
Inanir/varlayan; Yaraticinin kendisi, cunku kendiliginden yaratilis ozelligine sahiptir.
Inancsiz/yoklayan; olur mu, kendiliginden yaratilis ozelligine sahip, yaratici maddedir ve kendisini yaratmistir.

Bu tartismayi kim "kazanacak" dersiniz?

Kendi kendini yaratan, yaratici; madde mi/tanri mi?

Iste burdan gene basa donus, madde somuttur v.s.

Yalniz bu dialogun, bilime degil de, inanca "yarayacagi, kesin."

Cunku, YARATICI, HEM YARATAN, HEM DE YARATILAN OLMUSTUR. Boylece, zaman sorununu da (ilk, once v.s.) cozmustur. Sagolasin, Hawking.
Bilimsellik adi altinda ve dogallik kisvesiyle;

Once "guclu olan ayakta kalir/kazanir" inanci-"dogal"-
Sonra "gen bencildir" inanci-"dogal"-
Simdide "kendiliginden yaratilis" inanci-"bilimsel"-

Turetildi. Bakalim, emperyalist zihniyetin dagarciginda daha neler var?

Ben size, "su an emperyalist zihniyetin, kendi zihniyeti olan INSANOGLUNUN TANRILASTIRILMASI ve tanriyi oynamasinin henuz algiya cikmadigini ve "resmi bir aciklama" ya donusmedigini" soyliyeyim. Lutfen bekleyiniz.

Yarin bir gun bir bilim adami bunu da aciklar. "insanoglu kendiliginden yaratilmistir" diye. Aslinda bu pek de yeni olmaz. Zaten, nihilizm; insanoglu disi herseyi hiclediginde ve herseyin insanoglunun bir turevi oldugunu ortaya koydugunda, insanoglunun kendisinin tanrilasmasinin yolunu da aciyordu.

Yalniz, emperyalist zihniyet; bu tanri olmayi, herbir insanogluna degil de; sadece bu zihniyeti yasamina siar edinmis olanlarini bu "unvani" verecek. Bu zihniyeti siar yapmayanlara da, eskisi gibi kulluk ve kolelik kalacak. Tabi ki dogallik ve doganin yasalari, kanunlari v.s. kisaca KURGULARI kisvesi altinda.

Ne diyelim, teslim olmak, mahkum olmak, yasamini baska degerler ugruna harcamak isteyenlere hayirli olsun.

Cunku bilim ve bilimsellik algilanmadikca, emperyalist zihniyetin elinde, "inancla bezeme oyuncagi/cikari" olarak kalacaktir.

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

No comments:

Post a Comment