S. Hawking'in yaptigi aciklama, aslinda anlam olarak yeni bir aciklama degildir.
E. Kant'in, fenomen'e karsit olarak yaptigi neomena aciklamasi (thing in
itself), bu konuyu gundeme getirmis, ve o tarihlerde, nesnenin oznel ozelligi,
algi olarak yaratici olarak algilanmistir.
Hawking'in gundeme getirdigi
icerik, anlam olarak, noumen'i yaraticidan alip, nesneye monte
etmektir.
Iste bu Hawking' in aciklamasi, bir "yaratim" icerigi
olarak;
Kim/ne yaratmistir? Sorusuna yeni bir karsitlik getirmistir.
Yani, "yaratici yaratti" yerine, "sey kendiliginden yaratildi" icerigi
eklenmistir.
Yani, TANRI SOYUT OZNELLIKTEN, SOMUT OZNELLIGE TASINMIS
olmaktadir.
Bu aslinda diyalektik monizm tartismasinin da bir ayrimi
durumuna gelmistir.
Idealistler "yaratici" oznelliginden, dem
vururken;
Hawking'in aciklamasindan sonra, materyalistler, maddenin/nesnenin
yaratici oldugunu soyleyeceklerdir.
Bu da aslinda, panenteizmin,
tanri=evren iciceliginin dualizmini, yeni bir yaratilis tartismasi boyutunda,
yaratici ve madde MONIZMine indirgeyecektir.
Daha oncei mesajlarimda da
belirttigim gibi, bir dusunce yaraticisini ararsa bulmak zorundadir. Hawkihg'de
aradigi yaraticisini, madde ile ozdeslestirmekle bulmustur.
Yaratilis
konusunda son durak ise, henuz pek dini ve de bilim eliyle dile gelmeyen,
INSANOGLUNUN KENDISINI YARATTIGI konusudur.
Iste, ozneli, nesneli
tanrilastirmanin son duragi da, nesneyi ortaya koyan ve nesneye oznellik icerigi
ve anlami veren insanoglunun kendisini tanrilastirmasidir.
Aslinda,
bilince cikmayan, farkina varilmayan ve algilanamayan konu ise "insanoglunun
neden bu yaratilis konusunda, hem bilim hem de inanc olarak israr etmesi ve illa
bir yaratilis temelli yaratici aramasidir.
Iste dogal zihniyetin, dogal
egosunun; insanoglu turu ve birini hala "ortaya cikarmamak, onemsememek, gale
almamak" "inadi" ve insanoglu turu ve birini, baska bir guce teslim etme, mahkum
etme, caresiz birakma v.s. bilincalti yonlendirimi aynen devam
etmektedir.
Onemli olan bilimin, neden hala bu "oyuna
geldigi/getirildigi" bilimin ve bilimselliginin onunun bir insandisi guc ile
sinirlanmaya ve bunun da dogallik kisvesi altinda insanoglu turu ve birine
empoze edilmeye calisildigidir.
Bu da bize emperyalist zihniyetin ve onun
insanoglunu kendi bunyesinde her turlu ayristirarak, bundan nemalanmasinin amac
oldugunun ve bu amac icin, bilim ve bilimselligi de alet etmesinin ve arac
olarak kullanmasinin bir gostergesidir.
Soru sudur. Neden insanoglu,
kendi disinda bir yaratici aramakta ve yaratilis uzerinde illa bir aciklama,
ustelik bilim adi altinda bir aciklama yapma geregi duymaktadir?
Konu ne
bilimin konusudur, ne de bilimseldir. Boyle oldugu halde, bu Hawking'in
aciklamasinin anlam ve icerigi nedir?
Neden bir bilim adami, o kadar
felsefe adami dururken, boyle bir aciklama yapmistir?
Bilim ve
bilimselligi neden INANCSAL bir konuya alet edilmektedir?
Insanoglunun
epistemolojik olarak tek soyutlama yetisi olan tur olmasi ve KAVRAM
YARATICILIGI, YAPAY OLARAK AKILLI TASARIMCILIGI algilanmamakta
diretilmektedir?
Soru neden bir insanoglu turu ve biri disi, yaratici
arandigi, ustelik bunun neden bilimin yaptigidir?
Unutmayin, Hawking
gibi, yaratici arayisinda olan yaratici kavramina kendince ateizm temelinde yok
dese, bu kavrama karsi ciksa, inkar etse bile; zihniyetinde yaratici kavrami yer
ettikce, dusunce uretecek ve kendince bu dusuncesine bir yaratici dayanagi
bulacaktir.
Ama, yaratici arayanlara sunu sormak gerekir. Ne maddenin,
ilki; ne de yaraticinin yaratan kisir dongusu cozulemez; ancak ve iste boyle,
her ikisi monizm altinda odeslestirilir, yani maddenin kendi kendini yarattigi
soylenir.
Ne diyelim, kim olursa ve ne duzeyde olursa olsun, yaratilis
zihniyetini hala tasiyanlara ve bu zihniyet ile kendinden kanitli dusunce
tatminine ulasanlara, BULDUKLARI YARATICILARI akil fikir versin.
Hawking'in bu "bilimsel" aciklamasindan sonra, dialog soyle
gececektir.
Inanir/varlayan; Herseyi yaratici
yaratmistir.
Inancsiz/yoklayan; Yaraticiyi kim yaratti?
Inanir/varlayan;
Yaraticinin kendisi, cunku kendiliginden yaratilis ozelligine
sahiptir.
Inancsiz/yoklayan; olur mu, kendiliginden yaratilis ozelligine
sahip, yaratici maddedir ve kendisini yaratmistir.
Bu tartismayi kim
"kazanacak" dersiniz?
Kendi kendini yaratan, yaratici; madde mi/tanri
mi?
Iste burdan gene basa donus, madde somuttur v.s.
Yalniz bu
dialogun, bilime degil de, inanca "yarayacagi, kesin."
Cunku, YARATICI,
HEM YARATAN, HEM DE YARATILAN OLMUSTUR. Boylece, zaman sorununu da (ilk, once
v.s.) cozmustur. Sagolasin, Hawking.
Bilimsellik adi altinda ve dogallik kisvesiyle;
Once "guclu olan ayakta
kalir/kazanir" inanci-"dogal"-
Sonra "gen bencildir"
inanci-"dogal"-
Simdide "kendiliginden yaratilis"
inanci-"bilimsel"-
Turetildi. Bakalim, emperyalist zihniyetin
dagarciginda daha neler var?
Ben size, "su an emperyalist zihniyetin,
kendi zihniyeti olan INSANOGLUNUN TANRILASTIRILMASI ve tanriyi oynamasinin henuz
algiya cikmadigini ve "resmi bir aciklama" ya donusmedigini" soyliyeyim. Lutfen
bekleyiniz.
Yarin bir gun bir bilim adami bunu da aciklar. "insanoglu
kendiliginden yaratilmistir" diye. Aslinda bu pek de yeni olmaz. Zaten,
nihilizm; insanoglu disi herseyi hiclediginde ve herseyin insanoglunun bir
turevi oldugunu ortaya koydugunda, insanoglunun kendisinin tanrilasmasinin
yolunu da aciyordu.
Yalniz, emperyalist zihniyet; bu tanri olmayi, herbir
insanogluna degil de; sadece bu zihniyeti yasamina siar edinmis olanlarini bu
"unvani" verecek. Bu zihniyeti siar yapmayanlara da, eskisi gibi kulluk ve
kolelik kalacak. Tabi ki dogallik ve doganin yasalari, kanunlari v.s. kisaca
KURGULARI kisvesi altinda.
Ne diyelim, teslim olmak, mahkum olmak,
yasamini baska degerler ugruna harcamak isteyenlere hayirli olsun.
Cunku
bilim ve bilimsellik algilanmadikca, emperyalist zihniyetin elinde, "inancla
bezeme oyuncagi/cikari" olarak kalacaktir.
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı
Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci
Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan
Zihniyeti
No comments:
Post a Comment