Saturday 12 July 2014

Insanoglu Soyutlamasi, Yonlendirim ve Yaptirimlar

Daha onceleri, insanoglu zihninin disinda kalan birgercegin oldugunu, fakat bu gercegin bilgi, anlam ve icerigini yine insanoglunun verdigini soylemistik. Yani, insanoglu dahil; herseyin bir yapilandirilmislik oldugunu.

Simdi bu konudaki YONLENDIRIM ve YAPTIRIMLARI dile getirelim.

Insanoglunun kendi turune, yonlendirim ve yaptirim uygulayabilmesi icin bazi kavramlari dusunce ve davranis olarak yaratmaya ihtiyaci ve gereksinimi vardir.

Insanogluna gecmeden bu konuyu hayvanlar aleminden verebiliriz.

Mesela bir aslan diger aslanlar arasindaki kendi yonlendirim ve yaptirimini GUCU ile ortaya koyar. Diger aslanlar, buna karsi gelecekse, bu aslanin gucune karsi gelmek durumundadirlar.

Tekrar insanoglunas donersek; insanoglu yonlendirim ve yaptirim olarak, once "buna uylmasi gerekir" icerikli, soyutlar ortaya atar. Bunlara, kural, kaide, kanun, yasa v.s. temelli "uyulmasi gerekenler" olarak bakilir.

Bu kurallarin, iki yonu vardir. Buna ihtiyac duyanlar (yani kuralin duzenleyicileri ve ortaya koyuculari) ve uzerine kural uygulanacak olanlar.

Insanoglu neden kurala ihtiyac duyar?

Bunun dogal zihniyet temelindeki ilk nedeni, bu kurali koyanin, kuralin ona oyle veya boyle saglayacagi, cikar, yarar ve ustunluktur.

Kurali koyabilmek icin, digerlerine aslanda oldugu gibi, ustunlugunu gucun ve otoriten ile kabul ettirebilmen gerekir. Bu da iktidar demektir.

Peki bu kural kendi basina yeterli mi?, hayir bu kurallari besleyecek olan ve insanoglunun bu kurallara uymasini saglayan yan yaratimlar ve yaptirilmisliklara da gereksinim vardir.

Bu kurallara uymayanlara uygulanacak ceza, ve bu kurallara uymuyanlara verilen suc kavrami.

Bu suc ve cezayi saglayacak olan hukuk. Yani bir yerde hukuk, uzerinde kural uygulanacak olana taninmis haktir.

Buradan bu hukukun verilen hak temelindeki gerekcesi, adalet ve esitlik.

Iste kisaca insanoglunu bir arada yasatacak olan duzen ve sistem bu temeller uzerine tarihler boyu, icerikleri, anlamlari ve uygulamalari degiserek uygulanagelmistir. Bu uygulanagelmislikte de sistemler cesitli iceriklerle sekillendirilerek cesitli adlar almislardir.

Gunumuzde bunun adi, her algilayanin nasil olmasi gerektigi farkli anlam ve icerikle degerlendirilse de, demokrasidir.

Yonlendirim ve yaptirim icin bu kavramlarimizi siralayalim. Kural, guc, otorite, iktidar, suc, ceza, hukuk, hak, adalet ve esitlik.

Iste akla gelen ve algi olarak nasil bir anlam ve icerikle degerlendirilirse degerlendirilsin, bir demokrasi bu kavramlardan bagimsiz olamaz.

Ayni zamanda, bu demokrasi; sadece bu kurallari koyanin cikarina, yararina v.s. nin olacagida aciktir.

Bu algi, toplumsal kisilik temelinde hangi izmi savunursa savunsun, ortada bir DEMOKRATIK CIKAR VE YARAR saglayan iktidar olmak durumundadir.

Yine, bu algi, toplumsal kisilik olarak hangi izmi savunursa savunsun, ortada bir DEMOKRATIK ZARAR goren uzerinde iktidar uygulanan bir kesim olacaktir.

Dolayisiyle, bir toplumsal kisiligin, kendi aklinin inandigi dogrusu olarak bir izm savunusu ve bu savunuya taraftar kazanmasi mucadelesi, onun ayni zamanda, baska izme karsi actigi savas ve onun taraftarini karsiya alma algisidir.

O yuzden toplumsal bir kisiligin, doger toplumsal kisilikler ile verdigi bu izm mucadelesi, hic bir zaman ne butun toplumu, ne de tum insanligi kapsamayacaktir.

Insanoglu yonlendirimsiz ve yaptirimsiz kendi bunyesinde bir yasam surebilir mi?

Bu sorunun cevabi, gene soruda gizlidir. Yani bu yonlendirim ve yaptirima her yonuyle ihtiyac ve gereksinim duyan insanoglu, demekki bu yonlendirim ve yaptirima ihtiyac ve gereksinim de duymayabilir.

Peki bu nasil mumkun olur?, bunun mumkunlugu, birey bilinc vefarkindaligi, bu bilinc ve farkindaligin tursel butunlugu ve bu bilinc ve farkindaligin insanoglunu kendi bunyesinde ayristirmayan ve farklarinin her birini butunun bir parcasi olarak degerlendiren bilinc ve farkindalik.

Sonucta, insanoglu iradesi disinda kalan hic bir fenomende, bir kural,guc, otorite, iktidar, suc ve ceza, hukuk, hak adalet, esitlik ve bunlarin olusturdugu bir yasam ve duzeni sistemi yoktur.

Butun bunlari hem kendi turune, hem de herturlu fenomene veren, ekleyen insanogludur.

Insanoglunun soyutlamasi, kural ile sinirlanmis yonlendirim ve yaptirimlar butunudur. Her bir kural da, insanoglu zihninin ufkunu sinirlayan bir isleve sahiptir.

Bu arada kural denince, akla; sabitlik, sahiplik, degismezlik, ideoloji, inanc v.s. temelli kurali besleyen tabanlari eklemeyi de unutmayalim.

__________________
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

No comments:

Post a Comment