Friday 11 July 2014

Bilginin, Matematiksel/Mantiksal Kritigi ve Analizi

Bunu tam olarak aciklamadan once, analojik ve ...e gore temelinde mana ve anlam cikarma masntigina bagli olarak, evrensel-insan zihniyeti herseyin tek algilanabilir temeli olan bilginin, baslik temelindeki detayli aciklamasini sunmaya calisacagim.

Bilgi kavrami olarak elimizdeki en genis ozdeslik/esitlik

Bilgi=Kavramsal harekettir.

Burada basta hareketin kavramsalligi ile kavramin hareketselligi ters bir mantik ile ic icedir.

Genelde her bir ikilem de isim ile onu niteleyen sifat ic ice ve ickin olarak yer degistirirken, anlam/mana da degisir.

Mesela kavramsal harekette, hareketi niteleyen kavram iken, hareketsel kavram da, kavrami niteleyen harekettir.

Iste yukasridaki esitligi daha detaylandirmak ve algilamak adina, hareketi ve kavrami ortaya koyan insanoglunu hatirlamamiz gerekir.

Yine ayni sekilde insanoglunun fenomenonumenal ve numenofenomenal hareketini de hatirlamak gerekir.

Bunun yaninda kavram ve harekete anlam ve icerik veren, algi ve gozlemi de unutmamak gerekir.

Boylece bilgi=insanoglu, fenomen, numen, kavram, hareket, algi ve gozlem olarak 7'li temelde ortaya cikar.

Iste bu temelde

Bilgi=gozlemsel alginin/algisal gozlemin; kavramsal hareketi/hareketsel/kavrami temelinde bir esitlige ulasir.

Tabi ki bilginin, fenomen, numen ve insanoglu ile olan bagini unutmamak kaydi ile.

Yukarida ikilemlerdeki ickinlikten bahsetmis ve sifatin ismi nitelediginden ve isim ile sifatin yer degisiminden ve de bu degisimin getirdigi mana ve anlam farkindan bahsetmistik.

Simdi bunu biraz daha detaylandiralim.

Gozlemsel algi-alginin gozlem ile nitelenmesi

Algisal gozlem-gozlemin algi ile nitelenmesidir.

Iste bu ikilemdeki ickinlik, BILGININ IC VE DIS BILGI OLARAK FARKLILASMASINI GETIRIR.

Buradaki "ic" kullanimi, kisinin kendine aldigi bilgi iken; "dis" kullanimi da kisinin disari verdigi bilgidir.

Yani kisi gozlemsel algi ile KENDI KENDINE BILGI VERIRKEN, algisal gozlem ile DISARIYA BILGI VERIR.

Cunku, gozlemsel algi, kisinin kendi adina kendine yaptigi iken, algisal gozlem, kisinin algiladigini davranis olarak gozleme yani disa sunmasidir.

Iste bilimsellik ve bilissellik burada kendini gosterir.

Bu ickin ikilemin kisi tarafindan kontrolu ve GOREV DEGISIMI ANCAK BILISSELLIK ILE MUMKUNDUR.

Bu su demektir, genelde bilissel olmadan yapilan her turlu bilgi alimi ve sunumu, ideolojik inancsal temelde; etik, metafizik ve estetik temeldedir.

Daha once kavram temelinde bilginin cesitlerini, fiziksel, sosyal ve matematiksel/mantiksal olarak ortaya koymustuk.

Simdi de buna hareket temelinde, olgu, gercek ve dogru cesitlerini ekleyecegiz.

Iste buradaki bilimsellik, bilindigi gibi; olgusal gecerlilik temelindeki bilgi cesitleridir.

Akilciligin temeli ise, gerceksel ve dogrusal temelli bilgi cesitleridir.

Basta bilissellik, bu iki felsefi ve bilimsel farki algilayacak bilinc ve farkindalikta olmalidir.

Peki soralim, kavramsal hareket temelinde, algisal gozlem mi, yoksa gozlemsel algi mi bilimseldir?

Bunun algilanmasi BILISSEL TEMELDE BILIMSELLIK ILE FELSEFILIK FARKININ ALGILANMASIDIR.

Eger algi on planda ise, beyinde otomatikman yerlesmis ALGIYA YON VERECEK CORE FAITHLER, DOGMALAR VE SORGULANMAZLAR mevcuttyur.

Iste bu temeldeki yapilandirilmis bir alginin gozlemi ne bilimsel, ne serbest, ne sinirsiz ne de teslimiyet disidir. Yani ortada ideolojik inancsal temelde bir sahiplik ve sabitlik taraf soz konusudur. Felsefi temelde, metafizik, etik ve estetik.

Demekki bilimsellik, bilissel olarak; GOZLEMSEL ALGIDIR. Cunku alginin on yargisi devrede degildir ve gozlem tum sinirlardan arinmis olarak gozlem yapmakta ve burdan OLAN ALGIYA DEGIL, YENI BIR ALGIYA VARMAKTADIR.

Iste ayni temel, KISININ KENDI KENDINE VERFDIGI BILGI TEMELIDIR. Yani gozlemsel algi.

Yalniz hatirlarsak, "ifade iliski midir/celiski midir" basliginda; gozlem ile algi arasindaki ters oranti burada da sorundur.

Yani bilissel olmayan beyinler, otomatikman disariya algisal gozlemini sunacaktir. Bu sunumun kisinin kendi gozlemsel algi bilgisini ne kadar yansitip yansitmadigi farkli bir yazisma konusudur.

Iste buradaki bilissellik, ALINAN BILGININ AYNEN GOZLEMSEL ALGI TEMELINDE DISARI VERILEBILMESIDIR.

Cunku bilimsel olarak bilissellik bilir ki, gozlemsel algi algi sartlanmisligindan ve yapilandirilmisligindan bagimsiz hareket edebilirken, algisal gozlem; algi sartlanmisliginin ve yapilandirilmisliginin temelinde gozlem sunmaktadir. Yani buradaki gozlem YALIN DEGILDIR, SUBJEKTIFTIR. Yani kisinin algi sartlanmisliginin temelinde ve bagimliligi altindadir.

Iste kisilerin dogma olarak ideoloji ve inanclarina dogrui ve gercek olarak sahiplenmesi ve savunusu da, buradan kaynaklanir.

Kisaca fenomenonumenal ile numenofenomenal farkjini da ortaya koyalim.

Buradaki fark nitelik ve niteleme farkidir. Hangisi hangisini niteler?

Iste buradaki niteleme de bilimsel olan, fenomenonumenal iken, bilissel olan numenofenomenaldir.

Yalniz algi temelli gozlem ve bilgi de ise, bu tamamen birbirinden kopuk, temelde; ideolojik inancsal determinizm indirgemeci ve monist bir sahiplenme ve savunu icerir.

Yani fenomen ile numenin ikili birlikteligi algisi yoktur, ya biri ya digeri algii ve hatta ikisiu de degil, kavram algisi mevcuttur.

Insanoglu her turlu turetilmis bilgiyi, kavramsal hareket/hareketsel kavram olarak ogerenir, kullanir v.s. ayni sekilde kendi de turetir ve boylece yeni algisal temelde ideolojiler inanclar gercek ve dogru kaynakli olarak ortaya cikasrken, gozlem temelinde de bilissel olarak teoriler ve olgular ortaya cikar.

Yalniz cagimiz artik, dogal/fenomenbal zihniyet temelinde hemen hemen algisal temelde ideoloji v e inanc temelli dogru ve gercek turetiminin sonuna gelmistir. Cunku insanoglu bu temelli bilgisi hem kapasitesini hem de miladini doldurmustur.

Iste o yuzden cagimiz ve toplumumuz bilgi temellidir. Bu da ancak sartlandirilmis algi ile degil, yalin gozlem ile mumkundur. BU DA YENI ALGI UFUKU DEMEKTIR. Bu ufuk ta yeni kavramsal ufuklari ve hareketleri dogurur.

Yoksa artik akilci ve algisal bilgi tikanmistir, butun yaptigi kendi tikanmisligini savunma, baska tikanmisliklara da karsi gelme temelindedir. Tek amac, "benim algimin dile getirdigi dogru ve gercektir" ikna inadi ve kisir dongusudur. Bu da guc ve otoriter temelli bireyci akilciligin mesru ve mubah kildigi ve dogal kalici v.s. olarak kabul ettirmeye calistigi teslimiyetten baska bir sey degildir.
__________________
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

No comments:

Post a Comment