Friday 11 July 2014

Evrimci ve Devrici Sorgulama

Daha onceki mesaj ve basliklarda, sorgulama olabilmesi icin; bir rahatsizligin, bir zararin ve bir sorunun algilanmasi gerektigini daha once belirtmistim.

Simdi de, bu mesajda; sorgulamanin evrimci(bilinc altinin, bilinci zorlamasi) ve devrimci (bilincin, bilinc altini zorlamasi) iliski, bag ve farklarini ortaya koyacagim.

Herseyden once bir dogumun, dunyanin hangi cografya ve toplumunda olursa olsun, o toplumun verdigi tabu ve degerler ile kisinin yetistigini ve buyudugunu hatirlamak gerekir.

Bir kisi, eger kendisine verilen bu deger ve tabularla buyurken, sadece verilenleri uyguluyorsa; mutlu, huzurlu ve rahattir.

Eger bir huzursuzluk, rahatsizlik duymaya baslamissa, bu once bilincalti olarak meydana gelir ve kisiyi huzursuz, mutsuz etmeye baslar. Cun ku kisi bilincalti olarak denilenleri uygulamaktan bir rahatsizlik duymakta, bir terde aklinin be verilenlerin dogruluguna inandirmakta sorun yasamaktadir.

Iste bu yasanan sorun, kisiyi direk olarak uygulamakta olduklarinin tam tersine, karsitinayoneltir ve kisi, inandiklarinin dogrulugunu teyit etmeye, kendini bu dogrulara inandirmaya yonelir. Ya kendi kendini tatmin eder ve tekrar, verilenlerin dogruluguna inanarak huzur bulur, ya da aklini verilen dogrularin tam tersini yapmaya yonelterek, dogruyu yapilanda degil; ona karsi cikmakta, onu red etmekte bulur.

Toplumda bu sekilde bir dusunceye ve davranisa yonelmis kisiler, toplumun gozunde ve algisinda "aksi, isyankar, itirazci, soz dinlemez, yaramaz v.s." temelli toplumun "uygun gidisatina" uymayan kisiler olarak algilanirlar ve toplum genelde bu tip kisilere "suphe, endise v.s." ile bakar. Hatta bu kisiler, ya toplumsal bir sorun olurlar, ya ailelerinden ayrilmak zorunda kalirlar ve de genelde toplum tarafindan distalanirlar.

Burada kisinin, boyle bir yasam ve iliskide nasil bir yol alacagi, tamamen kisinin, bu isi ne yone yonlendirecegi, ya da topluma uyarlayacagi temelinde degisiklik gosterir.

Iste buraya kadar anlatilan kisim, sorgulamanin evrimci kismi ve bilincaltinin bilinci zorlama kismidir.

Devrimci sorgulama ise, basta birey bilinci gerektirir. Yani kisinin, kendi varliginin bilincinde ve farkinda olmasi, kendi kararlarini kendine verildigi gibi degil de, kendi insiyatifi ile almasi ve kendi varligini yasam ve iliskilerinde ortaya dusunce ve davranis olarak koyabilmesi ve bu konuda kararli,azimli davranabilmesidir. Yani toplumsal kisilikten, vatandasliktan ve toplumun bir biri olmaktan kurtulmus bir bilinc ve farkindaliktir.

Iste bu duzeye gelmis bir kisi, verilenlerin, karsitini dusunmek ve uygulamak yerine, verilenlerin ne oldugunu, neden uygulanmasi gerektigini, bunlarin kendisine ne saglayacagini v.s. sorgulamaya baslar.

Iste bu sorgulama, devrimci sorgulamadir. Cunku burada, ne bir bilinc alti rahatsizligi vardir, ne de bir bilincalti zorlamasi. Burada olan, bilincin; kisiyi her yonuyle, ne yapmasi hakkinda verilenleri degil; kendi kararlarini uygulamaya yonlenme vardir. Iste bu yonlenim, ister istemez kisinin her bilincalti uygulamasinda, bunun kendi karari olup olmadigi sorusunu ortaya atacak ve kisiyi sorgulamaya itecektir.

Iste bu noktadan sonra, bilinc; bilincalti bir uygulamayi yerine getirmeden once "bu benim uygulamam mi olacak?" sorusu ile bilincalti uygulamayi uygulamadan once, bilinciyle sorgulayacaktir.

Bu asamanin bir ilerisi, artik uygulama oncesidir. Yani kisi daha uygulama asamasina gelmeden once, tum bilinc altini bilinciyle sorgulayacak ve bilincalti uygulamaya gecmeden, bilinci ile o uygulamayi onceden kendi karari ile kontrol edecek ve yonlendirecektir.

Iste bu asama "bana dogumdan itibaren verilen hersey bir sorun" algisini getirecek ve kisi, bilincaltindaki her verileni bilinci ile sorgulayacaktir.

Bu bilincin bilincaltini sorgulamasinin bitecegi yer,kisiye gore degisir. Ama, genelde biten yer; kisinin aklinin kendini inandirdigi dogrusunu uygulamadaki, sorunsuzlugu, rahatligi ve huzur/mutlulugudur. Bu devam ettikce de, sorgulamaolmayacaktir.

Buradaki en buyuk sorun, kisinin kendisine verilen dogumdan itibaren her degeri sorgulamasi yaninda, kendi sorguladiklarini sorgulamayarak bilincaltina atmasi ve KENDI BILINC ALTINI BILINCSIZ OLARAK KENDI YARATMASIDIR.

Cunku bu asama, kisiyi bencil, ayrimci, egoist, cikarci v.s. kisaca bireyci akilci kilacak ve kendi aklinin inandigi dogrularini sabitliyerek, sahiplenerek sorgulamadan bilincaltina atacak ve bu seferde bu bilinc altinin uygulama emri altina girecektir.

O yuzden bilincin, bilincaltini sorgulamasi ve tekrar bilinc alti sorununu yaratmamasi icin, bu sorgulama sadece verilenler degil; kendi inandigi dogrularinin da sorgulanmasiyla devam ettirilmelidir.

Yani, bilincin onu herhangibir aklin inandigi dogru ile tikanmamali ve sinirlandirilmamalidir.

Bu da zaten, bireyin bilinc olarak surekli suregelen surec icinde bilinclenmesi demektir.

Unutmamak gerekir ki, her mutluluk, huzur v.s. o konudaki sorunlarin, ertelenmesi ve bilincalti yonlendirimine birakilmasi demektir.

Cunku insanoglunun her turlu yapilandirilmisliginin yapi ve isleyisi sorundur.

Bu sorundan da, ancak bu yapilandirilmis yapi ve isleyisin evrensel koken ve temellerine erisilerek ve algilayarak ve de onlarin disina cikarak kurtulunabilir. Cunku, her noktalama, kesinlik, mutlaklik, sahiplik, sabitlik, dogruluk v.s. aklin inancidir ve sorunun ertelendigi ve de bilincaltinin yonetimi ele gecirdigi yerdir.

Burada en onemli yol gosterici, ..e gore konusudur. Yani neye/kime gore sorundur, rahatsizliktir,zarardir?

Iste burada, tum bu yapilandirilmis yapi ve isleyisin bir insanoglu urunu oldugunu algilarsak ve insanoglu disinda bir guc aramaz ve ...e gore belirlemezsek; herseyin ...e goresinin insanoglu turu oldugunu algilariz.

Buradan da sorunun, insanoglu turunun zihniyet olarak insanlasamamasinin sorunu oldugu algilanir.

Iste her birey bilinci almis kisinin,bilincli ve farkinda olarak bilinc altini bilince cikarmasinin altinda yatan neden, insanoglunun yapilandirdigi zihniyetin, insansal/evrensel yonlendirimi, sorgulanmasi ve degisimidir.

Iste bir birey, bilincli ve farkinda olarak, zihniyetini insanlasmaya yonelttigi surece sorunu, rahatsizligi ve zarari algilar ve bilincalti devreye girmeden, bilincli olarak insanlasmaya yonelir.

Bu da zaten bir surekli suregelen bir surectir ve noktalamali, huzur, rahatlik v.s. de sorun da soz konusu degildir. Cunku bilincin duraganligi degil; (mutluluk ya da rahatsizlik), surekliligi ve hareketi soz konusudur.

Yani ne rahatsizliktan yola cikilmistir, ne de rahatliliktan; bilincli ve farkindalikli olarak insanoglunun yapilandirdigi yapi ve isleyisin zihinsel devriminden yola cikilmistir. Iste bu devrimin "oldu" su yoktur, sadece devrimci zihinsellik ile yasam ve iliski surmek vardir.

Ustelik bu yasam ve iliski, kisiyi yonlendiren ve kontrol eden, bilincaltinin degil; aksine, kisinin bilincli ve farkinda olarak kendi kendini kontrol ve yonlendirmesidir. Zihnini insanlastirmaya yonelik.

Iste birey bilincinin, tursel duzeyi ve farkindaligi bu bilinctir.

__________________
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

No comments:

Post a Comment