Friday 11 July 2014

Zaman Kavrami Uzerine

Zaman kavrami, insanoglu ile birlikte mekana tanistirilmis bir kavramdir. Yani numenal yetinin, deger olarak somuta indirgedigi bir kavramdir.

Spatiotemporal algida, yer ve zaman birlikteligi belirtilmistir. Yalniz, burada ki ana karsitlik; yerin sabitligi/degismezligi ve zamanin geciciligi ve degiskenligi farkidir.

Bu temelde, yer gozlem olarak uc boyutlu bir hal alirken, zaman sadece bir noktadir. Aslinda algi yasaminda ise tam tersidir, zamanin; dun, bugun ve yarin; simdiki, gecmis ve gelecek bir uclemi varken, epistemolojik olarak yer noktalasir.

Bu temelde, zamanin uclemi aslinda yerde yer tutan bir parca olan insanoglu acisindan sadece bir andir ve insanoglu kendi algisinca, yeri sabitlerken; zaman ile yasam yarisina girmistir.

Aslinda yasam sadece bugun ve simdiki zamandir, gecmis ve dun yasanmis olan, yarin ve gelecekte yasanacak olandir.

Zamansal olarak aslinda dun bir gun oncesine gore, yarin iken; yarin da bir gun sonrasina gore dun olur. Iste bu da bize yasanan gecici ve degisken zamanin, sadece anlik oldugunu ortaya koyar.

Aslinda insanoglunun zaman ve zamansal kavramlar kullanmadan da hareketi mumkundur. Yani saat olmazsa, ben bu yaziyi yazamayacak miyim?, ya da zaman belirlenmese, birisi bir yerden bir yere gidemeyecek mi?

Zamanin en buyuk ozelligi bugun ve simdiki zaman yerine, dun ve gecmis; yarin ve gelecek olarak spekuletif ve objektif ortaya konumlaridir.

Gelecek ne kadar spekulatif ise, gecmis te o kadar subjektiftir. Cunku ikisinin de anlik gozlem olanagi yoktur.

Iste bu temelde, gelecek ve gecmis birer "hear say, yani kulak dolgunlugu" olarak anlatilir.

Diyelim, 1980 dogumlu bir kisinin, bugun 1980 oncesi yaptigi her turlu aciklama "hear say" aciklamasidir. Cunku o tarihte bir insanoglu olusumu olarak bulunmayan bir beynin, gozlem dile getirmesi olanaksizdir.

Bu ayni sekilde bugunden 2020 yilini konusmaya benzer "future telling, gelecek tahmini" olarak algilanan bu durumda da insanoglu sadece kendi subjektif algisinca, bugunu degerlendirerek, gelecek hakkinda fikir yurutur. Ayni sekilde burada da gozlem olanagi yoktur.

Iste bu temelde, diyelim bugun 20 yasinda olan bir kisi, evdeki 40 senelik bir esyayi gozlemleyebilir. Ama bu gozlem bugune aittir ve zamansal olarak gozlemleyenin dunyada olmadigi olusmadigi, zamani kapsamaktadir.

Iste insanoglu, bilimsel gozlemini bu olcum,deney ve buluslara paralel olarak kendi varligi oncesine ait bilgiler sunabilir. Bu bilgilerin bugun sunulmasi ve o gune ait olmasi, sunanin o tarihte var olmasini gerektirmez.

Sonucta dunyaya yeni dogan bir bebek, hali hazirda olan ve kendisinden once var olan bir dunyaya mekana ve bu mekanin olusmus, yasanmis ve yasanmakta olan her turlu ideolojik, inancsal, bilimsel duzen ve sistemine v.s. kisaca bir mirasa dogmustur. Iste bu zamansal mirasin ne oldugunu dogan bebek, kendilerinden once doganlardan yani "eski" nesilden ogrenir.

Burada ilginc olan herseyin bebegin dogumuyla, bebek ile birlikte baslamasi bir olgu iken; aslinda hersey bebekten once mevcuttur ve bebek bu mevcudiyetin icine dogar.

Iste bu temelde, ortada bir kavram varsa, bu kavrami olusturacak olan yansi/gozlem ve duyusal/duyumsal algi olmalidir ki, kavram ile ozdeslesebilsin.

Kisaca insanoglunun kavramlasstirdigi hersey algi olarak olan ve ya bilgiye, ya inanca tasinan olarak insanoglundan once vardir. Buradaki celiski gibi gozuken ve aslinda celiski olmayan durum ise, insanoglunun bugun bu kavramlasmis ve kendinden once olan her turlu algi ve bilgi ile birlikte ayni zaman diliminde yasiyor olmasidir.

Iste bu insanoglunun kendsinden once var olan algilanan ve kavramlasan her turlu bilgi ile insanoglu ne zaman dogarsa dogsun, ayni zaman diliminde birlikte yasar. Iste buradan bir zamansizlik algisi cikar ve seyin oncesi ile seyle birliktelik algisi biribirine karistirilir.

Bu acidan zaman kavrami ve zamansal ogeleri herhangibir seyi aciklarken ve ortaya koyarken, cok iyi algilamali ve bilincine varmalidir.

Aksi insanoglunun onsuz yasam surmedigi zamani zamansizliga tasimak olur. Cunku bir seyin oncesi son durak degildir, onun oncesel ilklik kisir dongusu vardir. Ayni sekilde bir seyin sonrasi da sonluk degildir, onun da sonralik kisir dongusu vardir.

Zaman kavrami insanoglu numenal yetisinin en karmasik ve yanlis kullanima musait kavramidir, ustelik numenaldir ve numenal bir deger olarak fenomenlestirilmistir. Saat, gun v.s. zaman numenal degerinin fenomenlestigine bir ornektir.
__________________
Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

No comments:

Post a Comment